Sitemizde Ara

  • CHP'nin renk körlüğü…
  •  Emniyet medyayı kendi silahı ile vurmaya kalkınca…

    ...Ve
  • Acar istihbarat internetten nasıl döndü?…

    RAPORU HAZIRLAYANLAR:
    Azime Acar & Ender Bölükbaşı

    * * *

    Bir kere bu başlığa bakıp, Hrant Dink cinayetinin katil zanlısı Ogün Samast'ın Samsun Emniyet Müdürlüğü'nde Türk bayrağı önünde çekilerek medyaya "özel" olarak"sızdırılan" fotoğraftan bahsettiğimizi zannetmeyin. 

    O bir kaza değil… 
    Bilinçli ve amaçlı bir faaliyet…

    Zaten Emniyet Genel Müdürlüğü'nün olayın hemen arkasından soruşturma başlatması da buna işaret ediyor… 

    Belli ki onlar da bu kadar göze sokularak yapılmasından "Rahatsız!" olmuşlar… 

    Bizim anlatacağımız, fotoğraf kazası CHP'nin Kuşadası Örgütü'nün yayın organı olanAltıok Gazetesi'nden…

    Gazete "Bu ülkenin pırıl pırıl renklerini unutmadık, asla unutmayacağız" başlığı altında Abdi İpekçi'nin katili Mehmet Ali Ağca ve Özal suikastinin tetikçisi Kartal Demirağ'ın fotoğraflarını da yayınladı.

    24 Ocak'ta Uğur Mumcu için hazırlanan özel sayıda Uğur MumcuAbdi İpekçi,Turan DursunAhmet Taner Kışlalı'nın fotoğrafları vardı. 

    Hatta, Rusya'da öldürülen Anna Politkovskaya adlı gazetecinin fotoğrafı da yayınlanarak demokrasi şehitlerine hassasiyet de gösterilmişti. 

    Rus da olsa "Bu ülkenin pırıl pırıl renkleri"nden sayılmasını anlayabilir, buna evet diyebiliriz.
    Ama, anlamadığımız şu…

    Demokrasi şehitleri mertebesinde görülen bu isimlerle birlikte katillerin nal gibifotoğraflarının yayınlanması sadece medya kazası olarak adlandırılamayacak kadarvahim…

    Fahiş hatanın "matbaadan kaynaklandığı" söylenerek, gazete apar topar toplatıldı… 

    Belli ki dizgiyi yapan ve sayfayı düzenleyenlerin, bu ülkede kimin kurban kimin katilolduğundan bile haberleri yok…

    SONUÇ:
    CHP ilçe sekreterliği bilin bakalım ne yaptı? 

    Olayın araştırılması için bir komisyon kuruldu. 

    Yani, eskilerin deyişiyle bir işi çözmemek istiyorsan "komisyona havale et" kuralı burada da geçerli… 

    AKP'ye yakınlığıyla tanınan Haber 7'nin internet sitesi CHP'yi tefe koymakta gecikmedi… Ve, "İşte CHP'nin unutamadığı renkler!" başlığı ile olayı hem tiye aldı hem de CHP'li yöneticilerin aymazlığını sergiledi… 


    MEDYANIN SİLAHINI 
    MEDYAYA KULLANMA…


    OLAY YERİ: Ankara Emniyet Genel Müdürlüğü
    OLAY:
    Emniyet Genel Müdürlüğü Sözcüsü İsmail Çalışkan'ın geçen Cuma günü Hrant Dink suikasti ile ilgili düzenlediği basın toplantısı, bir skandala da ev sahipliği yaptı.

    Basın toplantısını izlemeye gelen medya mensupları, doğal olarak kameralarını ve mikrofonlarını yerleştirip, çekime başladılar. 

    Ve, sözcü kürsüye çıkıp, konuşmaya başladığında Foto-film Merkezi'nden geldiği söylenen bir polis, el kamerasıyla soru soran medya mensuplarını görüntülemeyebaşladı.

    Özellikle kritik sorular yönelterek sözcüyü "zor" durumda bırakan medya mensupları, kameranın kaydında uzun süre yer alıp, detaylı çekimlere ve zoom in'lere maruz kaldılar.

    Ancak, polislerin medyayı görüntülemesi işinin, sözcünün tamamen bilgisi dışında olduğu çok geçmeden anlaşıldı. 
    Zira, sözcü, toplantıyı bitirir bitirmez polis kameramanı yanına çağırıp azarlar bir ses tonuyla "Yarın gazetelerde Emniyet'te skandal diye çıkacak bu iş. Kim temizleyecek?" diye sert bir üslupla sordu…
    Tabii ki oradaki kameralar da bu haberi atlamadı ve tüm konuşmayı kayda aldı…

    Emniyet, medyaya karşı medyanın silahını kullanmaya kalkmış ama silah geri tepmişti…

    SONUÇ:
    Show TV haberin bitiş cümlesi son derece dikkat çekici.
    "Herhalde medya mensuplarının arasında Hrant Dink'in katillerini arıyorlardı!"

    Emniyet'in el kamerasıyla yapmaya çalıştığı "başarılı istihbarat" çalışmasını eline yüzüne bulaştırdığı kesin… 

    Ama, kesin olan bir başka örneği ise Milliyet Gazetesi 23 Ocak günkü sayısında Mustafa Bakacak'ın haberiyle gözler önüne serdi…

    Hrant Dink suikasti tetikçisinin azmettiricisi olduğu iddiasıyla tutuklanan Yasin Hayal'in futbol oynadığı Trabzon'un Pelitspor Futbol Takımı'nın internet sitesine göz atıldığında Hayal ile ilgili gerçeklerin hiç de hayal olmadığı görülüyor…

    Pelitspor'un internet sitesinin sayfasında Hayal'den şöyle bahsediliyor; 

    "Özellikle 2006 yılında yaptığı flaş transferlerle gücüne güç katmış, taraftarlarının gönlünde taht kurmuştur. 2004 yılında Trabzon'da Mc Donald's'a bombalı saldırı yaparak, bütün dünyada infial uyandıran Yasin Hayal'i transfer ederek de bu halkayı genişletmiştir. Pelitspor, ikinci hafta 24 Şubatspor'a 4-2 mağlup olmuştur. Bu maçta gollerimizi Ali ve Bombacı Yasin kaydetmiştir…"

    Yani, Yasin Hayal ve arkadaşları internet sitesi üzerinden resmen hem övgülere mazhar oluyor hem de yapacakları eylem için güç topluyorlar…

    Ama el kamerasıyla acar istihbarat yapan Emniyet yetkilileri, internete girip herhangi bir arama motorundan Yasin Hayal adını yazıp enter'e basmayı akıl edememişler… 

    Ya da etmişler midir dersiniz?

    * * *

    Unutmayın… medya kazası can almaz… itibar alır…

    Haftaya tekrar MEDYAFOBİ’nin bir başka kaza raporu'nda buluşmak üzere...