Sitemizde Ara

  • Golfün 19. deliğinin “iletişim” olduğu ortaya çıktı
  • Golf, siyasetçi ve bürokrat için zor zanaat… Sadece bizde değil, her yerde can yakıyor
  • Topu deliğe mi, lafı gediğe mi?
RAPORU HAZIRLAYANLAR:
Azime Acar & Ender Bölükbaşı
 
Belki billinir belki bilinmez, golf denen spor 18 delikten oluşan bir parkurda oynanır. Amaç, bu 18 deliği en fazla 72 vuruşta geçebilmektir.
72 vuruşun üstündeki her puan hendikap olarak adlandırılır.
 
Bizim anlatacağımız hendikap ise başka bir deliğe yani iletişim deliğine ait.
Topu deliğe değil ama lafı gediğe oturtmanın örneklerinden söz edeceğiz.
Geçen hafta Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Aydoğan Babaoğlu’nun, “Aktütün baskınının olduğu saatlerde Antalya’da golf oynaması” haberini, İslamcı medyanın önde gelen yayınlarından Vakit gazetesi ve Taraf gazetesi manşetten duyurdu.
Manşetin arkasında ise ilginç bir iletişim hikayesi var.
Aydoğan Paşa’nın golf oynadığı, Anadolu Ajansı’nın fotoğraflarıyla ve haberiyle duyurulunca, İslami basının ardından ulusal medyanın diğer kanadı da paşayı eleştiri yağmuruna tuttu.
Hatta, İngiliz The Guardian Gazetesi, ulusal medyanın paşaya yüklenmesini “şaşkınlıkla karşıladığını” bile yazdı.
Buraya kadar meydana gelen olaylar zinciri aslında bir talihsizlikler sinsilesi.
Ama bundan sonra yapılan açıklamalar, maalesef bir iletişim ve medya kazası özelliği taşıyor.
 
Olayın duyulmasının ardından Orgeneral Aydoğan Babaoğlu’nun yaptığı açıklamada “duygu eksikliği” hemen göze çarpıyordu.
Paşa, "Eleştiride bulunanları mutlu etmek için o gün Aktütün'e mi gitseydim?” diyordu.
Oysa, hemen ertesi gün Eskişehir’de yapılan şehit cenazesine katılmıştı ama açıklaması o kadar kadar “tepkisel”di ki, Genelkurmay, ister istemez bu tepkisel açıklamaya “arka çıkmak” zorunda kaldı.
Ve, “paşanın haberi olmadığı” açıklamasını yaptı.
Ama, bir kere cin şişeden çıkmıştı.
Genelkurmay’ın bu açıklaması, salvoların daha da artmasına yol açtı.
Fatih Altaylı ve Ertuğrul Özkök köşelerinden “Olmadı Paşam” derken, topu deliğe değil ama lafı gediğe oturtmaya çalıştılar. MFÖ’nün “Bodrum Bodrum” şarkısındaki “Duygu, biraz duygu, bütün isteğim buydu” sözlerini de dilimizin ucuna getirdiler.
SONUÇ
Şu kesin ki golf, agresif olmaması nedeniyle spor kazalarına değil ama medya kazalarına çok açık bir spor.
Hürriyet Cumartesi Eki’nde Ayşe Özek Karasu da Amerikan başkanlarının başına gelen “golf kökenli” medya kazalarını aktarmış.
1990 yılı Ağustos ayında “Saddam Hüseyin Kuveyt’i işgali üzerine binlerce askerini Ortadoğu’ya sevkeden Baba George Bush’un Maine’deki yazlığında” golf oynuyormuş.
Baba Bush, kendisini izleyen Beyaz Saray muhabirlerine, o zaman şöyle bir cümle de kullanmış; “Golf oynarken, Körfez Krizi gibi ciddi meseleleri konuşamam.”
 
Baba Bush, 1988 yılı Temmuz ayında Amerikan savaş gemisi Vincennes’in İran yolcu uçağını füzeyle düşürdüğünde, yüzlerce kişinin öldüğü krizde Başkan Yardımcısı olan Baba Bush, Başkan Ronald Reagan ve Dışişleri Bakanı George Schultz golf sahasında konsantrasyonlarını bozmaya gerek görmemişlerdi.
Golf topu delikten deliğe gezerken, golf kökenli medya kazaları da babadan oğula geçiyordu.
 
Oğul Bush’un “Irak’ta savaşan askerleri uğruna golfü bıraktığını” söylüyor, ardından golf sahalarında medyaya yakalanıyordu.
Golf’teki bu tehlikeden olacak, Güney Kore’de özellikle “bürokratların çıkar çatışmasına yol açacak şekilde” golf ilişkilerine girmeleri kesinlikle yasak.
Ayşe Özek Karusu’nun yazısına göre, Güney Kore’nin iki yıl önceki Başbakanı Lee Hae-Chan, ihaleye fesat karıştırmaktan sabıkalı bir işadamının ikramı ile “golf oynadığı” için istifa etmek zorunda kaldı.
 
Japonya’da Savunma Bakan Yardımcısı Takemasa Moriya ise savunma teçhizatı satan bir şirketin kıyağı ile dört yıl içinde 120 kez golf oynadığı için hakkında üç buçuk yıl hapis isteniyor.
Dışardan “monoton ve basit” görünen golf, çok zor bir zanaat. Hem siyasetçi için hem asker ve bürokratlar için…