- Türkiye gündemine nasıl yumurta kırıldı?
- Burhan Kuzu, Erman Kuzu olur mu?
- Bir mülkiyeli olarak Hıncal Uluç’tan protesto dersi
RAPORU HAZIRLAYANLAR:
Azime Acar & Ender Bölükbaşı
Tarkan’ın ‘Kuzu Kuzu’ parçasının sözleri günlerdir kulaklarımızda çınlıyor.
Kuzu kuzu ‘itaat’ ve ‘riayet’in ileri demokrasinin vazgeçilmez unsuru olduğu söylenip duruyor.
Dolmabahçe’de bir avuç öğrencinin “denize dökülmesinin” üzerinden bir kaç gün geçmedi ki Ankara’da Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde CHP’li ve AKP’lilere sert protestolar yapıldı.
Mülkiye Sosyal Araştırma Topluluğu tarafından düzenlenen panele katılan CHP’nin Genel Sekreteri Prof. Dr. Süheyl Batum ile TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı AKP’li Prof. Dr. Burhan Kuzu öğrencilerin önce sözlü, sonra yumurtalı protestolarına mazhar oldular.
Yapılan yumurtalı protestoda korumalar şemsiye açmakta biraz geç kalınca Burhan Kuzu’ya bir kaç yumurta isabet etti. Kuzu da bu yumurtalı saldırıyla ‘Burhan Kuzu’luktan adeta ‘Erman Kuzu’luğa yatay geçiş yaptı.
Önce yumurta yağmuruna yakalanmış bir şekilde, şemsiye altında beklerken öğrenciler için, “Beyinsizler” sıfatını uygun buldu.
Sonra daha da celallenip, Dekan Celal Göle’yi istifaya çağırıp, “Öyle Dekanlığı babam da yapar” dedi.
Bu açıklamaları şimdiye kadar “makul biri” olarak görünen siyasetçiyi öylesine antipatik duruma soktu ki, Kuzu bir kaç gün duruma ayılmadı.
Öğrencilere “faşist” diyen Süheyl Batum Hoca, ertesi gün protestocu öğrencileri makamında kabul etti.
Tabi bu işe en çok tepki gösteren gazeteciler ise Mülkiye kökenli olanlardı.
Yandaş medya olarak adlandırılabilecek Sabah’ın önemli yazarlarından Hıncal Uluç, “Bir ‘Beyinsiz’ Mülkiyeli’den” başlıklı Cumartesi günkü yazısında Burhan Kuzu’ya şöyle seslendi:
“Yumurta atmak, demokratik bir ifade özgürlüğüdür. Doğrudur, şık değildir. Ama konuşmacıya domates ve yumurta atmak, demokrasi tarihi kadar eskidir.
Şık değil, tamam. Ama öldürücü ve yaralayıcı da değil..
‘Senin fikirlerini beğenmiyorum. Burada da dinlemek istemiyorum’ demenin eski Yunan'dan beri gelen, tarihin ve dünyanın her yerinde rastlanan, evrensel bir protesto tarzıdır bu ve molotof kokteyli ve taş atmaya benzemez...Ötekiler öldürücüdür...
Öldürdüler de kokteylciler, Serap adlı bir genç kızımızı. Tek suçu servise binip işine gitmekti. Onu Molotof Kokteyli ile yakan Beyinliler, Taş Atan Çocuklar Yasasına tabii tutuldular Sayın Kuzu.. O yasa, sizin başkanı olduğunuz komisyondan geçti. Sizin çoğunlukta olduğunuz partinin oylarıyla da kabul edildi.
Olaydan iki saat sonra Başbakan, kim bilir hangi müthiş, hangi hızlı istihbaratı aldı ki, Mülkiye olaylarının İstanbul'un devamı bir provokasyon olduğunu, aynı kişiler tarafından yapıldığını açıkladı.
Sonra öğrendik ki, istihbarat kaynağı sizmişsiniz. Ve siz, Sayın Kuzu, bu istihbarata dayanarak Siyasal Bilgiler Dekanını ve Ankara Üniversitesi Rektörünü anında istifaya davet ettiniz...
İnsaf buyurmuşsunuz Sayın Kuzu..
O rektörü aday gösteren YÖK Başkan ve üyeleri ile atayan Cumhurbaşkanını da istifaya çağırmalıydınız.”
SONUÇ
Star Haber, yumurta haberinin yarattığı gündemin daha sisi kalkmadan yaptığı sokak röportajlarında halka, “Burhan Kuzu kim?” diye sordu ve çoğunlukla aldığı cevap, "Türk Malı" dizisinin Erman Kuzu’su, yani Abiye’nin kocası oldu.
Gariptir ki Erman Kuzu’nun dizide akıllarda yer eden tiradlardan birisi eşi Abiye’den sürekli “yımırta” istemesiydi. Sonunda istediği yumurta Burhan Kuzu’ya nasip oldu.
Burhan Kuzu, sonraki günlerdeki açıklamalarında, “gelen yumurtalar öylesine işe yaradı ki saçım bile çıktı” diyerek işi espriye vurmaya çalıştı.
Ama akıllarda öğrenciler için söylediği ağır ifadeler kaldı, yani sepet sepet yumurta, sakın bunu unutma!