• TRT Genel Müdürü’nün güvercin mi şahin mi olduğunu nasıl anladık?
• Bir fotoğraf, iki devlet kurumu arasında fay hattı oluşturdu. Oluşan deprem, kaç şiddetindeydi?
RAPORU HAZIRLAYANLAR:
Azime Acar & Ender Bölükbaşı
Gazeteciliğin incelik isteyen uzmanlıklarından birisi de foto muhabirliğidir.
Henri Cartier Bresson’un sözleriyle anlatırsak, "İyi fotoğraf insanın gözünü, beynini ve yüreğini bir doğru üzerinde birleştirmesiyle olur.”
Foto muhabirleri farklı bakış açısı yakalama peşindedir. Tıpkı muhabirlerin gördüklerinin ve söylenenlerin içindeki çelişkiyi aradıkları gibi, foto muhabirleri de görsel çelişkinin, bir diğer deyişle anı yakalamanın peşindedir.
Belki hatırlayacaksınız, Clinton’un Başkanlık döneminde rahmetli Bülent Ecevit’in Oval Ofis ziyareti sırasında, “Clinton’ın önünde el pençe divan durdurduğu” ve “ezik” göründüğü fotoğraflar basına servis edilmişti.
Uzunca bir süre de “Türkiye’nin Başbakan’ı Amerikan Başkanı karşısında nasıl böyle süklüm püklüm durur?” diye tartışılmıştı.
Fotoğrafı servis eden Beyaz Saray, Türkiye’ye dağıtan ise yarı resmi ajansımız Anadolu Ajansı’ydı.
“Anı yakalama” düsturu, fotoğrafın haber boyutunu öylesine farklılaştırıyordu ki hemen her gazete ve televizyon bir kaç kare fotoğraf üzerinden sayfalar dolusu yorum yayınlamıştı.
Yani gazetecilik yapmıştı.
* * *
Anadolu Ajansı ile TRT’nin arasında yaşanan fotoğraf krizinde de aynı saikler söz konusu.
1 Şubat’ta Anayasa Mahkemesi üyeliğine seçilen Erdal Tercan’ın and içme töreni sırasında TRT Genel Müdürü İbrahim Şahin, İçişleri Bakanı Atalay ve Adalet Bakanı Ergin’in önüne gidip, diz çökmüş durumda sohbet etmeye başladı.
Anadolu Ajansı foto muhabiri, bu anı “kaçırmadı” ve Genel Müdür’ün bakanların samimiyetine sığınarak yaptığı sohbeti farklı bir bakış açısıyla yakaladı.
Yakaladığı “o an” iki kurum arasında kıyamet kopardı.
Anadolu Ajansı’nın servis ettiği fotoğraftan hemen sonra, TRT yetkilileri, Anadolu Ajansı yönetimini arayıp, sözde Genel Müdürü küçük düşüren bu fotoğrafın ardından ilişkileri kopardılar.
SONUÇ
TRT, "resmen" Anadolu Ajansı’na “Bugünden itibaren bize haber, fotoğraf servisi yapmayın” dedi.
TRT Haber Merkezi çalışanlarına da, “Anadolu Ajansı ile sözleşme sona ermiştir. Bundan sonra hiçbir şekilde haber ve görüntüleri kullanılmayacaktır. Arşivden kullanılması gerektiğinde logosu kapatılarak verilecektir” denildi.
Bu karar öylesine bir garabet doğurdu ki devletin resmi televizyonu yine devletin yarı resmi ajansına küstü.
Ola ki sadece Anadolu Ajansı’nın alındığı toplantılarda, devletin üst düzey yetkililerinin fotoğraf ve görüntüleri artık TRT’de bu karardan sonra yayınlanmayacak.
Devletin resmi kanalı kendi yetkililerine bir çeşit "zorunlu sansür" uygulayacak. Ya da İbrahim Şahin şapkasını önüne koyup bu kararını geri alacak.
Bizden hatırlatması, yayınlanmasını istemediğiniz fotoğrafa zemin oluşturmayın, çünkü gazeteci anı yakalar.