Sitemizde Ara

  • Yumurtayla sanat eleştirisi olmaz, olsa olsa menemen olur
  • Yumurta protestolu “kıskançlık” krizi
  • Nabi Avcı’dan, iktidara yaranmaya çalışanlara bir küçük uyarı



RAPORU HAZIRLAYANLAR:
Azime Acar & Ender Bölükbaşı



Bu aralar eline “kafatası” yerine “yumurta” alıp, Shakespeare’in Hamlet’indeki ünlü “olmak ya da olmamak” tiradını oynamak herhalde Ali Sürmeli’ye nasip olacak.

Bu yorumumuzun sebebi, ünlü oyuncunun bu haftaki yumurtalı tuhaf protestosu.

Zira Ali Sürmeli, eski sevgilisi Sultan Ertuğrul’un oynadığı bir oyunu nedense “beğenmeyince” yanında götürdüğü yumurtaları kafasına atarak “protesto” etti.

Ali Sürmeli, Cuma günü "Matmazel Julie'den Esinti" adlı oyunun galasını izledi. Oyunda, eski sevgilisi Sultan Ertuğrul, oyuncu arkadaşı Teoman Kumbaracıbaşı ile rol gereği öpüşüyordu.

Belli ki Sürmeli, oracıkta bir kıskançlık krizine kapıldı.

Ve, oyun sonrası oyuncuların kutlama için toplandığı kafeye gidip, yanında götürdüğü yumurtaları eski sevgilinin kafasında patlattı.


Sürmeli’nin bu hareketini, aynı gece NTV ekranlarına çıkan ve aynı oyunda yer alan oyuncu Özge Özler sıcağı sıcağına açıkladı.

Sürmeli’nin bundan sonraki tutumu ise “protesto kisveli kıskançlık krizini” bir siyasi tartışma alanına kadar çekti.

Sürmeli, yükselen muhafazakarlık trendinin ipine tutunup, oyunu “edepsiz” bulduğunu için bu hareketi yaptığını duyurdu.

Radikal gazetesine yolladığı mektupta, eski solculuğundan dem vurup, Nietzsche’den girip insan haklarından çıkan Sürmeli, yumurtanın nimetlerinin yanısıra siyasi anlamlarını da yumurtladı.

Ama en çok dikkat çeken ise muhafazakar kesime alttan alta gönderdiği mesaj oldu;

“Sanatla pornografinin birbirine karıştırıldığına, sırf gişe yapmak uğruna kadın bedeninin hoyratça sergilendiğine, etiğin ve sanatın kalbinin kırıldığına tanık oldum. Oyunu ilk seyrettiğimde bana ‘nasıl buldun’ diye soran yönetmene ‘edep yahu’ diye seslenmekle yetinmiştim. Olay gecesi de tepkimi dile getirmek için yanımda getirdiğim yumurtayı fırlatmak üzere yönetmeni aradım. O ortaya çıkmayınca yumurta Sultan Ertuğrul’a nasip oldu.”

Savunmasında, yumurtaları oyun sırasında değil, sonrasında toplanılan kafede attığını söyleyen Ali Sürmeli, “Ne yani öğrenciler yapınca devrimci  oluyor da bunca yılın devrimcisi Ali yapınca faşiste mi dönüşüyor?” diye yumurta üretimine devam etti.

Sürmeli, gelen tepkiler üzerine konuşmak için kendine A Haber’deki  "Jurnal" programını seçip, muhafazakar kesime inceden inceye “bana sahip çıkın” mesajları verdi;

“Düşündüm, edep yahu. İnsanın bir edebi vardır herhalde. Oraya kadar sergilenmesi irite edici. Seyirci gelsin diye kadınların edepsizce sergilenmesine tepki duydum. Bu tepkimin de en edepsizi buydu diyelim. Çünkü sanırım kıyaslayacaklar yani, o edepsizliğe bu edepsizlik. Benim kutsalım olan kadınların sahnede bu kadar aşağılanmasına tahammül edemedim, özür dilerim.”

Güya özür diledi. Eski sevgilisi Sultan Ertuğrul’dan da kerhen dilediği özrü kabahatinden büyüktü;

“İncinen birisi olduysa, Sultan hanımın kendisi de bilir ki yumurtayı şu mesafeden vurmakla aslında ten incinmez, ama ruhen incindiyse özür dilerim. Ama onların yaptığı oyunu izlediğimde incinme ötesi kalbim kırıldı.”


SONUÇ

Yumurtayla yapılacak siyasi muhalefetin Ali Sürmeli’nin elinde ancak menemen olacağı gerçeği bu vesile ile yüzümüze çarpıldı. Çocuk  masalı kıvamındaki savunması herkesi acı acı güldürdü.

Bu arada, yumurtayı asıl atmak istediğini söylediği oyunun yönetmeni Mehmet Ergen de Sürmeli için Radikal’e bir mektup yolladı. Yönetmen Ergen, Radikal’de yayınlanan mektubunda Ali Sürmeli’ye şu repliği önerdi;

"Edep, ahlak, sahnede kadın bedeni gibi boş laflarla medyayı uyutmaya kalktım, gerçekte sevgilimi kıskandım deme yürekliliğini gösteremediğim için gidip bakkaldan yumurta aldım.”

Muhafazakarlık treninde, pencere yanı koltuk kapmaya çalışan sadece Ali Sürmeli değil.

Lise 4. sınıfta okutulan edebiyat kitabında Edip Cansever’in “Masada masaymış ha” şiirindeki “bira” kelimesi yayınevi tarafından geçtiğimiz günlerde sansürlenmişti.

Eğitim muhabirleriyle yaptığı toplantıda Milli Eğitim’in yeni bakanı Nabi Avcı, soru üzerine muhafazakarlık trenine kapağı atmaya çalışanlara küçük bir uyarı yaptı;

“Bazı yayınevleri bu iktidar muhafazakar diyerek talim ve terbiye kuruluna ve iktidara bu şekilde yakın olmaya çalışıyorsa bu yapılan ayıp.”