•  Hizbullah lideri Nasrallah ile Ernesto nasıl benzer?
  •  Erman Toroğlu'ndan yanlış oyun yorumu
    ... Ve
  •  Zaman geçiyor, Türkiye değişiyor (mu?)

    RAPORU HAZIRLAYANLAR:
    Azime Acar & Ender Bölükbaşı

    * * *

    Teşbihte hata olmaz diye bir söz vardır.

    Ama, İsrail'in sivilleri katletme politikası yüzünden bir antiemperyalist stara dönüştürülmek istenen Hizbullah lideri Nasrallah'a benzetme üstüne benzetme yapılırken, üstüne adeta tüy dikildi… 

    60'lı yılların sembol devrimci ismi Ernesto Che Guavera'ya benzetildiği iddia edilenNasrallah'la ilgili bu yoruma ilk tepki Mehmet Yılmaz'dan geldi… 

    Yılmaz"Hizbullah'ın sivillere karşı terörü de meşru gören anlayışına devrimci bir yön kazandırma çabası" diye nitelendiriyor bu benzetmeyi… 

    Ayrıca, şunu da söylüyor; "Che yaşamı boyunca içinde yaşlıların, çocukların, kadınların, masum sivillerin bulunduğu otobüslere bomba atmadı. İnandığı dava uğruna ölmeyi göze alarak şahsen savaştı, kendi güvenli bir yerde savaşırken, başkalarına ölmeyi emretmedi. Boşuna uğraşmayın, ne Nasrallah'tan ne de kendine özgürlük savaşçısı süsü veren öteki teröristlerden bir Che figürü çıkartabilirsiniz."

    Ama, Nasrallah belki de kendine bu yönde verilen payelerden memnun… Nitekim,Türkiye'deki en önemli devrimci figürlerden Deniz Gezmiş'e hayranlığını açıklayıverdi,"Onun Filistin'e duyduğu sevgi ve kardeşliği asla unutamam" dedi…

    SONUÇ:
    Mehmet Yılmaz diyor ki; "Bir Arap televizyonunda Nasrallah'ı izledim. Arapça bilmediğim için mimiklerinden, jestlerinden Nasrallah'ı tanımaya çalıştım. Şunu söyleyebilirim. Nasrallah '28 Şubat' günlerinde Türkiye televizyonlarında eski filmlerini sıkça izlediğimiz Şevki Yılmaz'ın sakallısından daha ileri bir şey değil…"


    ERMAN TOROĞLU'NDAN 
    POZİSYON YORUMU


    ÖRNEK OLAY 1
    OLAY YERİ: Lig TV, Marathon Programı
    OLAY:
    Geçen haftanın en çok konuşulan medya kazası kuşkusuz Erman Toroğlu'nun televizyondaki Marathon programında futbolu bırakıp, siyasete, hem de siyaseten en hassas teline dokunmasıyla yaşandı…. 

    Akordu iyi yapılmamış kemanın üstünde yayı gezdirince, ortaya garip sesler de çıktı… 

    Toroğlu, nasıl bir Genelkurmay Başkanı istediğini söyledi… 
    Futboldaki pozisyonları bırakıp, siyasetin asker cephesine paldır küldür dalan Toroğlu,"Ben çok demokratik bir Genelkurmay Başkanı istemiyorum. Benim Genelkurmay Başkanım masaya yumruğunu vuracak" diyerek, 30 Ağustos'ta görevi devredecek Hilmi Özkök'ün dört yıl boyunca sergilediği "uyumlu" duruştanhoşlanmadığının altını çizdi…

    Programdaki partneri Şansal Büyüka'nın bile mavi gözlerinin kocaman açılmasına yol açan Toroğlu, sözlerinin spor basınındaki yakın arkadaşları tarafından bile eleştirilip,"Erman hoca kendisini ansiklopediye benzetiyor" yorumlarına çok sinirlendi ve"Sözlerimin arkasındayım. Gazeteciler, Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde olanlara Fransız. Demek ki İrlandalıları dışarıda aramaya devam etmeyelim"dedi.

    Biz ne dediğini anlayamadık…

    SONUÇ:
    Her türlü medya kazasına karşı çift süspansiyonlu, ABS fren sistemine sahip olan TSK'nın Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök, bütün olanlara tek bir cümle ile cevap verdi… 

    "Herkes layık olduğu Genelkurmay Başkanı'nı özler" diyerek, iyi hazırlanmış bir mesajın, bir medya kazasından nasıl zarar görülmeden çıkılabileceğini de gözler önüne serdi…


    79 YIL ÖNCE, 79 YIL SONRA…

    ÖRNEK OLAY 2
    OLAY YERİ: Hürriyet Gazetesi
    ve Resimli Ay Dergisi
    OLAY:
    Hürriyet Gazetesi'nde haftasonu yayınlanan, Odak Araştırma Şirketi'nin hazırladığı"Türkiye'nin siyasi ve sosyal kodları" araştırması, Türkiye'deki seçmenin siyaset vedin arasında nasıl bağlantılar kurduğunu gözler önüne serdi. 

    Bu araştırma, bize 79 yıl önce 1927'de Resimli Ay Dergisi'nin yaptığı benzer bir anketi çağrıştırdı. 

    "Türk gençliği ne istiyor ve ne düşünüyor" başlıklı anketteki çarpıcı sonuçlardan işte bir kaçı...
    Gençlerin yüzde 60'ı "dinim için ölürüm" diyor… 
    Yüzde 20'si ise "asri bir gence böyle bir sual sorulamaz" diyor…

    Odak Araştırma Şirketi'nin sonuçlarına göre de 18-24 yaş grubundakiler hala çok dindar… 
    Zira, Resimli Ay'ın sonuçları yorumladığı yazılardan birisinin başlığı da tam bu;
    "Türk gençliği hala dindardır"…

    SONUÇ:
    Ölümünün 7. yılında saygıyla andığımız şiirin sokak çocuğu Can Yücel'in "İtiraza İtirazım Var" adlı şiirinden bir cümle ile bitiriyoruz yazımızı… 

    Hayatta bir çok şeyin değişmesine rağmen, bazı şeylerin hiç değişmeyeceğini, değişmemesine de şaşmamak gerektiğini çağrıştırdı bize şairin bu sözleri… 

    "Halka, halka halka halkalanan halka dünden ve yarından her zaman razıyım…"

    * * *

    Unutmayın… medya kazası can almaz… itibar alır