•  Aman ormancı, yaman ormancı… Bıraktın bizde derin bir acı…
  • Dua ile bisiklet gider mi?...
  • Özbek Paşa'dan AKP falı…
    ... Ve
  • Bush'tan "beni kimse sevmiyor" sendromu…

    RAPORU HAZIRLAYANLAR:
    Azime Acar & Ender Bölükbaşı

    * * *

    Güya hazırdı…

    Bahsettiğimiz kişi Orman ve Çevre Bakanı Osman Pepe… 

    Kardeşi de gazeteci olan Pepe, aslında medyaya karşı hep gardını alarak hareket ettiğini söylüyor, "medya benim ayağımın altına muz kabuğunu biraz zor koyar" vari açıklamalarda bulunuyordu ki… Olanlar oldu… 

    Ve, Osman Pepe"Fransa'nın, Yunanistan'ın bizden çok uçağı var ama daha çok ormanı yandı. Bizim ormancımız yürekli" sözleriyle ormancısını övmek isterkenkafadan ağaçlara tosladı…

    Pepe, bu açıklamayı yaptı ama varoluş ve kuruluş sebebi Türkiye ormanlarını korumak olan bir bakanlığın, elinde neden söndürme helikopteri ve uçağınınbulunmadığına bir açıklama getiremedi… 

    Dahası, elinde sadece bir söndürme uçağı bulunan bakanlığın, o uçağı da arızalanınca, Türkiye ormanlarına yağmur duasına çıkmaktan (!) başka çare kalmadı…

    Pepe'nin medya kazasını işlediği saatlerde Antalya'nın Kaş ilçesindeki orman yangınıyedinci gününü doldurmuş ve hala kontrol altına alınamamıştı… Sekizinci günde kontrol altına alındığı söylendi… 
    Ama, geriye tıpkı Efes'teki gibi kocaman kül olmuş bir alan kaldı…

    SONUÇ:
    Osman Pepe"Türk Hava Kuvvetleri'nin elindeki uçaklar bozulduğundan bu durum meydana geldi" diyor. 

    Bizim aklımıza Osman Pepe'nin açıklamalarından sonra iki şey takıldı…
     
  •  Bir tanesi, ormanları koruma işinin Orman Bakanlığı'nın mı yoksa Türk Silahlı Kuvvetleri'nin mi işi olduğu… 
  •  Diğeri ise, elinde uçak olmayan Orman Bakanlığı'nın kaç makam aracına sahip olduğu…

    Yangın, Ankara'ya uzak olduğundan sıcaklığı bakanlığa ulaşmıyor… 
    Belli ki, ormancıların yürekli olması yürek ferahlatmıyor… 
    Ateş düştüğü yeri yakıyor…


    DUA İLE BİSİKLET GİDER Mİ?

    ÖRNEK OLAY 1
    OLAY YERİ: Zonguldak Aziziye Camii
    OLAY:
    Orman Bakanı Pepe'nin bu zihniyetinin benzer uzantılarından bir tanesiyle 25 Ağustos 2006 Cuma tarihli Milliyet'in 15. sayfasındaki bir fotoğraf altı haberde karşılaştık. 

    Habere göre, Zonguldak'taki Aziziye Camii'nde açılan yaz kuran kursunu "başarı" ile tamamlayan 60 öğrenci, hediye olarak verilen bisikleti kazanmak için "dua" etti. 

    Dizlerinin üstüne çökmüş öğrencilerin, ortada duran iki tekerlikli bisikletin etrafında halka olup, minicik elleriyle bisiklete sahip olmak için huşu içinde dua etmeleri insanın içini burkuyor. 

    SONUÇ:
    Yapılan çekilişte öğrencilerin bir tanesi bu bisikleti kazandı… 

    Ama, daha hüzünlü olanı yakın gelecekte, bu çocukların, üniversite sınavı için mum dikip, çaput bağlayacakları yatırlardan medet umacak olmaları ihtimali… 

    Ya da bir aile kurduklarında, sorunları için Diyanet'in "aile danışmanları"na başvurup, okunmuş su (!) ile aile ilişkilerini düzeltmeye çalışacak olma ihtimali…

    Duanın insan psikolojisi üzerindeki etkisi kuşkusuz… 
    Ama "bu şekil"de değil...


    EMEKLİ ASKERDEN AKP FALI…

    ÖRNEK OLAY 2
    OLAY YERİ: Aktüel Dergisi
    OLAY:
    Aktüel Dergisi'nin bu haftaki sayısında Ferruh Yazıcı'nın Emekli Tümgeneral Osman Özbek'le röportajındaki sözleri, bazı askerlerin halkın "seçtiği" isimlere bakışını çarpıcıbiçimde ortaya koyuyor.

    Özbek Paşa bakın ne diyor;

    "Biz 35 sene devlete görev yapıyoruz. Birisi dört yıllığına seçilip geliyor. Ben her şeyi yaparım diyor. 

    Böyle bir şey yok dünyada. Ne başbakanlar var, iki ayda değişiyor. AKP gelecek seçimlerde iktidarı kaybedecek, sonra da yargılanacaktır."


    Görevi sırasında Başbakan Necmettin Erbakan hakkında ağır sözler söyleyerek, bir dönem gündemi sarsan ve 28 Şubat'a damgasını vuran Özbek Paşa, bu sözlerinin ardından nedense frene basıyor ve aklına bu sözleri nedeniyle, doğal olarak AKPtarafından dava açılabileceği ihtimali geliyor… 

    Ve, sözleriyle "aman bunu manşete çıkarmayın" mesajı veriyor;

    "Çünkü, böyle röportajlarda söylediklerimin yarısı kesilerek, çok kötü bir şey söylüyormuşum gibi başlık atıldığını gördüm. Ama sizi kırmadım" diyerek başlıkta"AKP yargılanacak" ifadesini çok da görmek istemediğinin altını çiziyor…

    SONUÇ:
    Ferruh Yazıcı, belli ki Özbek Paşa'nın bu hassasiyetine özen göstermiş… 

    Ama, medya kazası yapmak istemiyorsanız bizden size bir hatırlatma;
    Yayında görmek istemediğiniz şeyi söylemeyin!


    BUSH, IRAK'LA MİAMİ'Yİ 
    KARIŞTIRDI GALİBA…


    ÖRNEK OLAY 3
    OLAY YERİ: Pentagon / Savaş 
    kabinesiyle öğle yemeği yerken
    OLAY:
    Amerikan Ordusu'nun Irak'a girdiği 2003 yılından bu yana 40 bini aşkın sivilin iç savaşta veya Amerikan saldırılarında ölmesinin ardından, Bush psikolojide "aşırı yabancılaşma" sendromu olarak adlandırılan bir hastalığa tutulmuş durumda…

    Bush "Irak halkı bizi neden sevmiyor anlamıyorum" diyerek, herkesin ağzını bir karış açıkta bırakan sözlere imza attı…

    Daha önce de Afganistan ile Irak'ın yerlerini birbirine karıştıran Bush'un bu açıklamasında da Irak ile Miami'yi karıştırdığı tahmin ediliyor… 

    Muhtemelen, Irak'ın palmiyeler altında, beyaz kumlu cennet gibi bir yer olduğunu ve tek dertlerinin güneş yanıklarına karşı kaç faktörle güneş yağı kullanacağını düşünen insanların yaşadığını bir yer sanıyor…

    SONUÇ:
    Bu işte sorumlu olarak iki kişi görülüyor. 
    Birisi coğrafya öğretmeni… 
    Öbürü ise psikologu…

    * * *

    Unutmayın… medya kazası can almaz… itibar alır