Şair Cemal Süreya bir şiirine "Biber ki yasadışı önderidir sebzelerin" dizeleriyle başlar...
Taksim'de, 1 Mayıs'ta yaşananlar Süreya'nın bu şiirini aklımıza düşürürken, yaşlı, çoluk çocuk, hastane demeden "biber gazını hiç çekinmeden kullanan" yetkililere,Sabah gazetesi "Gazcı Kardeşler" başlığıyla gazetecilik selamı çaktı...
Polisin "orantısız"şiddeti, dahası cop yerine sopa ve odunların kullanılmasının yarattığı infial, iktidar partisi içinde bile çatlak seslere yol açtı.
Gerçi çıkan çatlak sesler hemen "düzeltmelerle" sıvandı ama ortaya bu haftanın yazı konusu olan medyanın ti'ye almaları kaldı.
AKP içindeki ilk çatlak ses Çalışma Bakanı Faruk Çelik'ti.
Faruk Çelik, yaşanan olaylarla ilgili aynı gün erkenden "normal bir vatandaş"değerlendirmesi yaptı. Polisi eleştirerek, "Önce polisin sert davranmasının izahı gerekiyor" diye konuştu.
Ancak, öğleden sonra başta Başbakan olmak üzere AKP'lilerin açıklamalarında herhangi bir geri adım veya rahatsızlık olmadığını görünce, bu kez dönülmez yerde, İstanbullu şoförlerin deyişiyle "İstanbul usulü U dönüşü" yaptı.
Çelik'in beş saat sonra yaptığı açıklamada, sözlerinin hedefi polisten işçileredönüyordu.
"Akşamdan sapanla sopayı polisin kafasına indirme düşüncesiyle gelenleri de ayırt etmemiz gerek. Bunu yapanları da hepimiz gördük." diyerek, 'Aman Başbakan'ın çizgisinden uzaklaşmayayım' çabasıyla durumu kurtarmaya çalıştı.
Bakanın bu açıklamayı yaptığı saatlerde, bir başka AKP'li, eski CHP'li Ertuğrul Günaytelefonla bir sanatçıyı arayıp, kutlama telaşındaydı.
Sanatçı Yavuz Bingöl'dü.
Bingöl, Cannes Film Festivali'nde 'En İyi Erkek Oyuncu' ödülüne aday gösterilmiş,Günay da Kültür ve Turizm Bakanı olarak, sanatçıyı arayıp kutlama gereğiniduymuştu.
Ancak, Bingöl'ün o sırada Cihangir'de olayların tam ortasında olduğunu belli kiaklına getirmemişti.
Milliyet Gazetesi yazarı Can Dündar, köşesinde, gazın etkisiyle öksürük nöbetindeyken gelen bu kutlamaya Yavuz Bingöl'ün verdiği yanıtı şöyle aktarıyor:
"Şuradan sağ kurtulabilirsem Cannes"a gideceğim Sayın Bakanım..."
SONUÇ: Biber gazı, cop, sopa, basınçlı su, kırmızı boyalı basınçlı su, dayak, hiçbiri işçileri yıkmadı ama CHP'nin 'halkçı lideri' Deniz Baykal'ın DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi'yi arayıp bir 'geçmiş olsun' dememesi pes dedirtti.
10. kez genel başkanlığa seçilen Baykal, belli ki yeni başkanlığının heyecanıyla DİSK Genel Başkanı'nı aramayı unutmuştu.
1 Mayıs olaylarıyla ilgili gelişmeleri de camın arkasından izliyordu ve izlemeye devam edecekti.