• Bazı haberler neden hiç eskimez?...Örnekli anlatım.
  • Medya kazasına mazhar olan Mazhar Alanson’a “duygu, biraz duygu”... Bütün isteğimiz buydu...



RAPORU HAZIRLAYANLAR:
Azime Acar & Ender Bölükbaşı



Siirt’te peşpeşe patlayan insanlık dışı iki tecavüz olayının ardından medya denizinde yine “ne haberdir, ne haber değildir” çalkalanması yaşandı.

“Yayın yasağı” olduğu için detaylarından fazla bahsedemeyeceğiz. Yatılı bölge okulunda iki genç kıza şehirdeki onlarca kişinin tecavüz ettiğinin bir yıl sonra ortaya çıkması ve medyanın olayı manşetlere taşıyıp, büyütmesinin altında nedense bir komplo teorisi aranmaya başlandı.

Başta Başbakan Erdoğan olmak üzere hükümet cenahı “Neden böyle eski bir haberi gündeme getirip, şimdi olayı kaşıyorsunuz” diyerek medyaya verip veriştirdiler.

Onlara göre, böyle “eski bir haberi” gündeme getirmek “haber” değil, haber dediğin “yeni” olur.

Ama bazı tür haberler aslında hiç eskimez.

Hele işin içinde vicdan, çocuk ve insanlık dışı bir uygulama varsa üzerinden yıllar geçse bile her daim manşet haberdir.


Örnek vermek gerekirse, Irak Ebu Garip Hapishanesi’nde, Amerikan askerlerinin Iraklı zavallı mahkumlara işkence yaptığının fotoğrafı olaydan üç yıl sonra ortaya çıkmıştı.

Fotoğraflar, soruşturmanın açılmasından bir buçuk yıl sonra medyanın eline geçmişti. Ama hatırlayacaksınız, batı basını dahil, bütün dünya medyası olayı manşetten vermişti.

Neden? Çünkü vicdan eskimez...

Bu listeyi uzatmak çok mümkün.

Gazeteci için “yeni olması” öğrendiği anda başlar, olayın ne zaman meydana geldiğinde değil...

O yetkililer için “teknik” bir konudur, gazetecilik saiki içinse olay her daim yenidir.

Gelelim, Siirt ile ilgili asıl medya kazasını yapan “Bodrum, Bodrum” adlı şarkının “Duygu, biraz duygu” sözlerinin yazarı Mazhar Alanson’a.

Mazhar Alanson, Siirt olayları ile ilgili nedense içini dökme ihtiyacı duydu.

"Twitter" adlı sosyal paylaşım sitesinde, kendince “kara mizah yaptığını” savunan Alanson’un şu sözleri herkesi şok etti:

“23 Nisan şenlikleri Siirt'te yapılsın.”

“Siirt'e giderseniz yere para vs düşürürseniz sakın eğilip de almayın. Giden mal olsun, yeter ki cana zarar gelmesin.”

“Şehir karantinaya alınsın, giriş ve çıkışlar yasaklansın. Şehrin suyuna şap atılsın.”

“Siirt'te doğum evlerinin önündeki güvenlik artırılmalı.”

“Bir konuda kara mizah yapmak onaylamak demek değildir, tecavüzcülerin okulunun adı üstüne şaka yapmamak için kendimi zor tutuyorum.”

          *     *     *

Mazhar Alanson’un bu sözlerine ilk ve en sert tepkiyi gazeteci Cüneyt Özdemir gösterdi.

“Pedofili komik değildir, kara mizahınız batsın” diyen Özdemir, Twitter’da şunları yazdı:

"Bugün şarkılarının her birinin hayatımda çok özel yer ettiği ve onun aşk atmosferi ile büyüdüğüm Mazhar Alanson'u kaybettiğime çok üzüldüm.."

Özdemir gibi bir başka sert tepkiyi de Hürriyet yazarı Ahmet Hakan gösterdi:

“Eğer bir yerde bebekler tecavüz edilip öldürülüyorsa orada mizahın karası da, beyazı da devre dışı kalır... şeyhim gelse aksine ikna olmam..
İlle de kara mizah mı yapacaksın? Ölçü şudur: bir yakınının başına benzer bir felaket geldiğinde aynı espriyi patlatabiliyor musun?”


Tepkilere mazhar olunca sessizliğe gömülen Mazhar Alanson’un eşi Biricik Suden, yine Twitter’da özellikle Ahmet Hakan’a çok ağır verdi veriştirdi:

"O raconu da ancak gazeteden keser zaten, karşına gelse altına kaçıracak :)))”

Ahmet Hakan, Twitter’de karşılık olarak  “Karısı, kocasından daha düşük biri olduğunu kanıtlamak için çırpınıp duruyor..." cevabını verdi.

HaberTurk’ten Elif Key, Pazar günkü yazısında “Zaten epeydir bu ilişkide roller değişti: Mazhar Sarışın, Biricik filozof oldu” yorumunu yaptı.


SONUÇ

Milliyet Pazar’daki köşesinde Mehmet Tez, “Mazhar Alonson’un Siirt kazasından ne öğrenildiğini” üç maddede toplamış.

Bu da bize ders olsun:

1. Eskiden gazeteye konuşan sanatçı basılan haberi beğenmediğinde “Yanlış yazmışlar, ben öyle demedim” diyordu. Şimdi Facebook’u geldi, Twitter’ı geldi. Devir değişti. Herkesin ne dediği ne demediği ortada. Artık gazeteciye vurmak yok.

2. Hassas bir konuda kara mizah yapmak için o olayın üzerinden en az 20 yıl geçmesini bekleyin. Yoksa şaka kaka oluyor.

3. Beğendiğiniz, hayranı olduğunuz ünlüleri Twitter’dan takip ederken dikkat edin. Onlardan ömrü billah soğuyabilirsiniz.