• Niksar’ın fidanları, koyverin gidenleri
  • Gazetecinin yabancısı yerlisi yok, meraklısı var
  • Anadolu Ajansı’nın “open secret” vakası



RAPORU HAZIRLAYANLAR:
Azime Acar & Ender Bölükbaşı



Dünyanın neresinde olursa olsun gazetecilerin ortak bir refleksi vardır. Gittiği yerin, mekanın yabancısıysa gördüğü ilk farklı şeye takılır, kalır. Ve bunu haber haline getirmek için çabalar.

Gazetecinin bu refleksine “open secret” diyebiliriz.

“Herkesin bildiği sır” olarak çevrilebilecek bu ifade, genellikle medya ilişkilerinde istenmeyen sonuçların ortak paydasıdır.

Geçtiğimiz hafta Tokat’ın Niksar ilçesinde düzenlenen bir yarışmaya davet edilen yabancı medya ordusuyla yaşanan da bir “open secret” medya kazasıydı.


Tokat’ın Niksar ilçesinde bu yıl 17.'si düzenlenen Doğada Görüntü Avcılığı yarışmasına 13 ülkeden katılan ve aralarında gazetecilerin de olduğu 150 yabancı fotoğrafçı kente geldi.
 
Yarışmaya katılan yabancı konuklar ilk olarak Tokat kent merkezindeki tarihi mekanları gezerek, burada bol bol fotoğraf çektiler. Grup daha sonra bir çok tarihi eserin bulunduğu Sulu Sokak Caddesi’ne geçtiğinde yolda yürüyen çarşaflı yaşlı bir kadını gördüler.

Fotoğrafçıların neredeyse tamamı kameralarına hamle edip “ilginç buldukları” kadının fotoğraflarını çekmeye başladılar. Çarşaflı yaşlı kadın, kısa bir süre medya ordusunun ilgi odağı haline gelince, etrafına şaşkın bakakaldı. Daha sonra da bir fırsatını bulup, sokakta hızla ilerleyip gözden kayboldu.

Yabancı grup, cadde üzerindeki tarihi mekanları fotoğraflamaya devam etti.
Geriye ise Tokat’ın tanıtımında “çarşaflı kadını fotoğraflayan fotoğrafçılar” görüntüsü kaldı. Döndüklerinde muhtemel ki “çarşaflı kadın” fotoğraflarına da yer verecekler.

Yarışmayı düzenleyenler doğal olarak bunu hiç hesaplamamışlardı.

Tokat’ın ortasında çarşaflı bir kadının görünmesi onlar ve bizim için “open” yani alışılmış, sıradan görüntülerdendi. Ama yabancı gazeteciler için “secret” yani yakalanmış bir sır, bir haber hikayesiydi.


SONUÇ

“Open Secret”in yarattığı bu durum Posta Gazetesi’ne manşet olurken, bir başka Open Secret vakası Hatay’ın Reyhanlı ilçesinde yaşandı.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün, ‘bombalı saldırıda 51 vatandaşın hayatını yitirdiği Reyhanlı’yı ziyaretindeki’ fotoğraflarını devletin Anadolu Ajansı servis ederken, öyle bir ifade kullandı ki hemen ardından özür dilemek zorunda kaldı.

Cumhurbaşkanı Gül’ün ziyareti sırasında Kaymakamlık binasının yanındaki Suriyelilerin oturduğu apartmana dev bir Türk bayrağı asıldı. Anadolu Ajansı, bu fotoğrafı servis ederken resim altı bilgisinde “Türkiye bayrağı” ifadesini kullandı.

Ajans, ‘Türkiye bayrağı’ ifadesini bir kaç saat içinde hemen düzeltme metniyle ‘Türk bayrağı’na çevirdi ama belli ki bölgedeki muhabirin yaklaşımı editoryal kontrolde atlanmıştı.

Oradaki muhabirin Suriyelilerin kullandığı ‘Türkiye bayrağı’ ifadesini aynen haber metnine koyması ve bunun da servis edilmesi bir çok mecrada kasti bir hareket olarak yorumlandı ama muhtemel ki bu bir open secret vakasıydı.

Gazeteci için bölgede kullanılan açık bir deyim, okurlar içinse ilk kez karşılaştıkları gizli  bir durumdu.